Haberciliği nasıl bir gelecek bekliyor?

Ortamda çok farklı dillerin oluşturduğu bir ses karmaşası mevcut. Dünyanın her yerinden gelen insanlar Bonn’daki Bundeskunsthalle müzesinin koridorlarda itişip kakışıyor. Atmosfer canlı ve ortak bir maruzat baskın: Haberciliğin büyüyen tehditlere karşı savunulması. 100’ün üzerindeki ülkeden gelen yaklaşık 1.700 medya emekçisi, “Breaking barriers, building bridges” mottosu altında fikir alışverişinde bulunmak ve ortak çözümler bulmak amacıyla Deutschen Welle (DW)’nin düzenlediği Küresel Medya Forumu’na katılıyor. 

Haberciliğin geleceği 

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Avrupa Birliği Uluslararası İlişkiler ve Medya Bakanı Nathanael Liminski’ye göre “Krizler, savaş ve dönüşüm” zamanımıza damga vuruyor. Bu meydan okumaların önünde Liminski aklındaki acil soruyu ortaya koyuyor: Bağımsız haberciliğin geleceği nasıl teminat altına alınabilir? Somut öneriler doğrudan seyirci önünde veriliyor: QR kod üzerinden dinleyiciler de sahnedeki tartışmalara katılabiliyor. Medyaların önemini nasıl koruyabileceğine dair bir soru üzerine seyircilerden gelen cevapların bazıları “Serbest erişim”, “Şeffaflık”, “Objektiflik” veya salt “Para”. 

Yapay zeka ile dezenformasyonun neden olduğu meydan okumalar 

Habercilik için en büyük meydan okumalardan birisi de Yapay Zeka (KI) yaklaşımı. Konu, Küresel Medya Forumu’nun birinci gününde çeşitli panellerde ve çalıştaylarda farklı perspektiflerden aydınlatıldı. Bakan Liminski’ye göre, yapay zekanın bir düzenlemeye tabi tutulması gerekiyor, çünkü yazarların ve telif sahiplerinin YZ’den korunması şart. Ayrıca dezenformasyonun kontrolsüz bir şekilde yayılmasının da önüne geçilmesi gerekiyor.  

Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Marta Kos, sosyal medyalardaki algoritmaları göz önünde bulundurarak durumu isabetli bir şekilde özetliyor: “Yalanlar ucuz ama gerçeklerin ortaya konulması pahalı”. Dezenformasyonun özgür ve bağımsız bir habercilik ve genel anlamda demokrasi için “Köklü bir tehdit” oluşturduğunu ifade ediyor. AB komiseri seyircilere şöyle sesleniyor: “Anlatı savaşında biz daha iyi hikayeler anlatmak zorundayız.”  

YZ’ye doğru yaklaşmak 

Peki YZ’ye doğru yaklaşım nasıl olmalı? Bu bağlamda mütemadiyen, hem medya emekçilerinin hem de kullanıcıların faydalandığı medya ve YZ becerisi ortaya çıkıyor. “Between efficiency and ethics – AI in journalism“ panelinde, YZ’ye mantıklı bir yaklaşım durumunda fırsatların da elde edilebileceği görülüyor. Kanadalı haberci ve YZ uzmanı Nikita Roy, YZ’nin bir redaksiyonun söz konusu ihtiyaçları doğrultusunda eğitilebilmesi olanağına işaret ediyor. Gündelik redaksiyon işlerinde zamandan tasarruf edilebilir ve kullanıcılar ile etkileşimde yeni yollar yaratılabilir. YZ’nin habercilerin işlerini elinden alabileceği konusunda bazı tartışma katılımcıları görüş birliğinde olsa da, bunun dayanaksız olduğu görüşü hakim. 

Freedom of Speech Award 

Küresel Medya Forumu çerçevesinde DW Freedom of Speech Award 2025 Gürcistanlı haberci Tamar Kintsurashvili’ye verildi. Kintsurashvili Media Development Foundation ve gerçekleri kontrol programı Myth Detector’un genel müdürü ve baş redaktörü. Böylece şahsına ve ailesine yönelik tehditlere rağmen günden güne Gürcistan’daki medya özgürlüğü konusunda çaba harcıyor. Kintsurashvili 7 Temmuz 2025’teki ödül törenindeki teşekkür konuşmasında, meslektaşları ile işbirliğine vurgu yaptı: “Onur tek başına bana ait değil, bu hibrit savaş yönetiminin en ön cephesinde bulunan, dezenformasyon alanında araştırmalar yapan profesyonel bir haberci, gerçekleri kontrol eden bir ekibe de ait.