“Dil entegrasyonun anahtarıdır”

Başarılı bir entegrasyon sizin için ne anlama geliyor?
Benim için entegrasyon, insanlar tam anlamıyla dahil olmuşsa ve bunu yapıyorsa başarılmış sayılır: komşulukta, işyerinde, spor kulübünde. O nedenle entegrasyon sadece göç edenleri değil, Almanya’daki 83 milyon insanın tamamını ilgilendiren bir konu. En başından beri entegrasyon – ister göç etmiş ister burada doğmuş olsun, herkes için – paydaşlık ve topluma bağlılık için anahtar. 

Entegrasyon görevlisi olarak temel hedefleriniz neler?
Benim temel hedeflerim, kendinizin tayin ettiği bir yaşam için fırsat eşitliği ve toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi. Entegrasyonun başarılmasına katkı sağlamak istiyorum. Bu, toplumumuzda giderek artan kutuplaşma da göz önünde bulundurulduğunda, kaçınılmaz bir durum. Belediyelerin yıllardan beri karşı karşıya kaldığı meydan okumaları ve mevcut sorunları çözmemiz gerektiğini tabii ki biliyorum. Aynı zamanda fırsatları ve çeşitlilik ile göçün sağladığı pozitif etkileri gözden kaçırmamalıyız.  

Dil edinimi nasıl bir rol oynuyor ve Alman dilinin öğrenilmesi için düşük profilli teklifleri nasıl desteklemek istiyorsunuz?
Dil entegrasyonun anahtarıdır. Burada yaşayan veya büyüyen bir kimse Almanca konuşabilmeli. O nedenle federal bütçede entegrasyon kurslarının yanı sıra meslek dili kurslarına büyük yatırım yapmamız, kurslara erişimi daha da açmamız ve ülkemizin tüm bölgelerin iyi bir Almanca öğrenme teklifini sunmamız konularında büyük çaba harcadım. Aynı şekilde gündüz bakımevleri için tüm çocukların dil ediniminin odak noktasında tutulduğu milyarlık ölçekte başlangıç fırsatları yaratmak istiyoruz. 

Federal hükümet bir yandan düzensiz göçün önüne geçmek ve diğer yandan da nitelikli iş gücü göçünü geliştirmek istiyor. Bu bir çelişki mi?
Hayır, bunlar birbirinin parçası, biz göçü düzenlemek ve yönetmek istiyoruz. Yarınların refahını garanti altına almak istiyorsak, Almanya yurt dışından daha fazla nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyuyor. Bunun için Nitelikli İç Gücü Göçü Yasası’nı iyileştirdik, bunun için şimdi Work-and-stay-Acentası ile adım atıyoruz ve yurt dışı diplomalarını daha iyi ve daha hızlı bir şekilde onaylamak istiyoruz. Göç ülkesi Almanya’nın ve iltica temel hakkının arkasında duruyoruz. İltica süreçleri sonrasında bizde koruma statüsü kazanamayan insanların tutarlı bir şekilde geri gönderilmesi de bu işin bir parçası. 

Göç ile öncelikle korkuları ve sorunları bağdaştıran ve kısmen büyük çekinceleri olan insanlara neler anlatıyorsunuz?
Sorunlar olduğunda, çünkü komşularınız ve semtleriniz değişiyor, düzensiz göç ile ilgili manşetler atıldığında veya iltica başvurusu yapanlar ağır suçlar işlediğinde, bunları anlıyorum. O yüzden altını çiziyorum: Tabii ki burada herkes hukuka ve yasalara uymak zorunda, her suç takibe uğruyor ve ülkeye kimlerin geldiğini bilmek zorundayız. Ama yine aynı netikte söylüyorum: Almanya her zaman göç ülkesi olmuştur, bu da bizi Avrupa’nın ortasında güçlü bir ülke yaptı ve herhalde hemen her aile önceki nesillerde yaşanan göç veya kaçış hikayeleri anlatabilir. Göç olmasaydı toplumumuz daha fakir, daha küçük ve daha yaşlı olurdu. Göç, ülkemizin bir çok bölgesinde istihdam, büyüme ve gelecek yaratıyor.