Ana içeriğe geç

“Hamburg ve Erbil'deki mültecilere ulaştırılan bağışlar”

Corinna Walter, “Hanseatic Help” derneğinde gönüllü olarak sığınmacılara yardım ediyor.

08.06.2017

Corinna Walter, mültecilere yardım gönüllüsü

Bernhard Nocht Enstitüsü araştırmacıları Hamburg’da sürdürdükleri çalışmalarıyla tüm dünyanın en uzak köşelerine yardım ediyor. Elbe nehrinin bir iki yüz metre daha aşağısındaysa işler bambaşka işliyor. Karton kutular, kıyafet ve hindistancevizli şampuan yığınları arasında çalışanların önceliği, uzak ülkelerden sığınmacı olarak Hamburg’a gelmiş olanların zaruri ihtiyaçları karşılamak. Balık hali arkasındaki büyük bir hangarda yerleşik olan bu derneğin adı “Hanseatic Help”. Dernek, çalışmalarını iki yıldır sürdürüyor.

2015 yazında on binlerce mülteci Almanya’ya geldiğinde pek çok Hamburglu da onlara kucak açmıştı. Mültecilere barınma olanağı sunmak, onlara Almanca öğretmek, giyecek ve yiyecek bağışında bulunmak isteyen bu insanlar, Hamburg’da merkezi konumdaki fuar salonlarında bir araya geldi. Hamburglular gelenlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere çok büyük miktarda ayni bağış yapıyordu; bağışlar arttıkça arttı. Birkaç gün içinde salonlar dolmuştu. Gönüllüler kısa sürede bir araya gelip kıyafetleri, ayakkabıları, temizlik ve hijyen ürünlerini, oyuncakları toplayıp, ayrıştırıp, kutulara koydu ve mültecilere ulaştırdı. Mültecilere yardım gönüllülerinin Almanya’da gerçekleştirdikleri en büyük lojistik aksiyon olmuştu bu. Corinna Walter’in sözleriyle “inanılmaz bir deneyimdi.”

37 yaşındaki Walter, Brezilya ve komşuluk politikası üzerine bir doktora çalışması yapıyor. Yani asıl işi bu. Ama bu günlerde en yoğun şekilde yaptığı şey e-posta yazmak ve yardım gönüllülerini koordine etmek. Walter, mülteci akınıyla çok iyi başa çıkabilmiş ve süreçleri yönlendirebilmiş Hanseatic Help derneği ekibinin bir parçası.

2015 yazında Walter, derneğe kısaca bir uğrayıp gününden ayırdığı iki saatle yardım edebileceğini düşünmüş. Onu tesadüfen temizlik ve hijyen ürünleri bölümüne vermişler; diğer gönüllülerle birlikte işe koyulmuş, ürünleri paketlemiş; şampuanlar, diş fırçaları, diş macunları, sabunlar, kremler. Ertesi gün yardım etmek için yine gelmiş, bir sonraki gün de. Boş zamanlarında başka hiçbir şey yapmaz hale gelmiş. Walter el kremi ve şampuan markalarını artık sadece ürün kapaklarına bakarak tanıyabiliyor.

Walter’in yaptığını yüzlerce kişi yaptı. Yardım etmek için uğradılar ve ilk gün daıtıldıkları alanda yardım etmeye devam ettiler. Kimileri çocuk külotlu çorabı ayıklarken, kimileri kot pantolon ayıkladı. Kimileriyse kaosu mantıklı bir sisteme dönüştürecek bir bilgisayar programı geliştirdi. Aylar geçtikçe bunu mükemmelleştirdiler. Fuar salonlarından ayrılıp limandaki hangara geçtiklerinde, oluşturdukları departmanları lojistik olarak en uygun şekilde yerleştirdiler. Hangarın bir yarısında, yapılan bağışlar kabul ediliyor, açılıyor ve bir ön ayıklamadan geçiriliyor. Hangarın diğer yarısındaysa bunlar barkodlu kolilere paketleniyor ve yığılıyor.

Koliler daha sonra bir kamyona yükleniyor ve öncelikle mülteciler için çalışan kurumlara gönderiliyor. Ama sadece mültecilere değil, kentteki evsizlere ve diğer muhtaç kimselere de. Hatta Walter’in aktardığına göre artık Hamburg’da ihtiyaç duyulmayan eşyaları, başka ülkelere gönderiyorlar; Sicilya’daki mülteci kamplarına, Yunanistan’a, Kuzey Irak’da bulunan Erbil’e. Hanseatic Help derneği, yardımlarını hızlı ve bürokratik engellere takılmadan gerçekleştiriyor. Bu dernek, muhtaç insanlara yardım eden bir dernekten çok daha fazlası; Hanseatic Help koca bir kentin kimlik algısını adında taşıyan bir dernek. Hamburg’da asırlardır saygı duyulan meziyetler olarak kabul edilen şeyleri birleştiren bir dernek; zorlukların üstesinden gelen bir pragmatizm ve vatandaşların gönüllü angajmanı. //