Türlerin Korunması İçin El Birliği

Fok balıkları, yarasalar ve göçmen kuşlar: Almanya’nın Avrupalı partnerleriyle birlikte hayvanların korunması için nasıl çaba harcadığını gösteren üç örnek.

Johannes Göbel, 02.03.2021

Helgoland kıyısında boz fok © picture alliance/imageBROKER

Dünya Doğa Mirası Wadden Denizi: Boz Foklara Komşu Yardımı

Boz fok sınır tanımaz: Balık peşinde dalar sulara… Danimarka kıyılarında mı , Almanya kıyılarında mı yoksa Hollanda kıyılarında mı hiç fark etmez, Kuzey Denizi‘nin güney kesimlerinde yaşayan bu en büyük yırtıcı hayvan için. Şüphesiz, bu üç ülkenin doğanın korunması için yürüttüğü sıkı iş birliğinden yararlanıyor boz foklar: Bu ülkeler ta 1978’den beri Wadden Denizi’ndeki ekolojik birliği korumak için birlikte çalışyor. 2009’da Wadden Denizi’nin Danimarka-Almanya-Hollanda kıyıları, Unesco Dünya Doğa Mirası listesine alındı. 2019 ortalarında üç ülkenin uzmanları, boz fok popülasyonunun Wadden Denizi’nde geçen on yıllar içerisinde devamlı olarak arttığını tespit ettiler.

EUROBATS: Yarasalara Avrupa Koruması

Yarasaların adı, koronavirüs bulaştırıcısı olmaları ihtimali yüzünden son zamanlarda kötüye çıktı. Bu, Avrupalı türleri için geçerli değil. Ancak uzmanlar için şu da kesin ki, yarasalar çevrenin sağlıklı olduğunun en iyi göstergesidirler: Yarasa neslinin iyi geliştiği yerlerde ekosistem sağlam ve istikrarlı demektir. Yarasalar, haşerelerden beslenerek onların yayılmalarını ekolojik dengede tutmaktadırlar; bu da örneğin ağaçları haşere istilasından korur. Almanya, Avrupa’daki yarasa popülasyonunu koruma altına alma anlaşması EUROBATS’a 1993 yılında ilk dahil olan ülkelerden biri. EUROBATS sekreterliği Bonn BM Yerleşkesi’nde bulunuyor. Şu anda Norveç’ten İsrail’e, Portekiz’den Gürcistan’a kadar 37 üye ülke bu uçan memeli hayvanların korunması için birlikte çalışıyor.

Kuzey Ren-Vestfalya’daki bir mağarada Bechstein yarasası © picture alliance / blickwinkel/P. Schuetz

Bonn Anlaşması: Göçmen Kuşlar İçin El Birliği

Onlar tehlikeli yolculukların üstesinden gelmeye mecburlar: Göçmen kuşların çoğu; örneğin küçük sumrular veya leylekler, yazın yaşadıkları yerlerden Afrika’daki kışlama bölgelerine kadar binlerce kilometreyi aşıyorlar. Avdan çıplak elektrik hatlarına kadar uzanan ve onları bekleyen sayısız tehlike var. Almanya’nın desteğiyle 1983 yılında, aralarındaki en büyük grubu göçmen kuşların oluşturduğu Bonn Göçmen Hayvan Türlerinin Korunması Sözleşmesi yürürlüğe girdi. Şu anda bu anlaşmaya 131 ülke ve Avrupa Birliği üye. Bir kısmı uluslararası hukuk uyarınca bağlayıcı olan çok sayıda anlaşma sayesinde göçmen kuşların yolculuğu biraz daha güvenli hale geldi.