Ana içeriğe geç

Güneş enerjisiyle domates hasadı

Benin’de nüfusun yüzde 70’inden fazlası geçimini tarımdan sağlıyor. Almanya’nın da desteğiyle hayata geçirilen yenilenebilir enerji kullanımıyla hasat büyüyor ve iş yükünü hafifletiyor.

Katrin Gänsler, 11.01.2023
Tomatenernte  dank Sonnenenergie
© Katrin Gänsler

Burada, Benin’in kuzeyinde hava kuru ve tozlu, güneş bulutların ardında neredeyse görülmüyor. Sahra Çölü’nden gelen bir Kuzeydoğu rüzgarı olan “harmattan” esiyor. Gece sıcaklık 20 derecenin altına düşüyor. Aylardır yağış yok ve toprak pek çok yerde adeta taşlaşmış. Mareborou’daki “Alafia Wanru” çiftliğinin tarlalarında gene de domates bitkileri dizi dizi sıralanıyor. 30 hektarlık alanda Benin’in en gözde ve başlıca sebzesi olan domates yetiştiriliyor.

Ocak sonunda olgunlaşmış kırmızı meyvelerin sayısı henüz oldukça sınırlı. Çok miktarda sulama isteyen domates bitkisi için aslında ideal sezon bu değil. Çiftliğin teknik müdürü Estache W. Adje, “günde ortalama 1750 kilo domates hasat ediyoruz” diye memnuniyetle dile getiriyor. 25 yaşındaki Adje’nin yaklaşık 100 metre uzağında üç işçi doldurdukları kovaları mavi bir tartıya taşıyorlar. Burada halihazırda dolmuş her biri 35 kilo çeken ve pazara götürülmeyi bekleyen beş büyük hasır sepet var. Bu sepetlerin her biri pazarda 7,60 ila 9 avro arasında fiyatlara satılıyor.

Sezon dışı domates yetiştirmeyi olanaklı kılan sistem güneş enerjisiyle çalışan pompa ve sulama sistemi. Adje dizinin üzerine çöküp çok küçük delikleri olan bir hortum gösteriyor. Bu sistem sayesinde bütün bitkiler yeterince sulanıyor. Çiftçiler ortakçı olarak bir hektardan başlayan alanlarda yetiştirdikleri ürünlerin yüzde 20’sini “Alafia Wanru”ya veriyor. Burada domates yetiştiren herkes için sulama sistemi büyük bir olanak.

Estache W. Adje çiftçilere ortakçılık için tarla kiralayan Alafia Wanru çiftliğinde çalışıyor.
Estache W. Adje çiftçilere ortakçılık için tarla kiralayan Alafia Wanru çiftliğinde çalışıyor. © Katrin Gänsler

2018 yılından bu yana bu çiftlikte çalışan Adje geçmişte yetiştiriciliğin ne kadar daha zahmetli ve masraflı olduğunu bizzat biliyor. Uzakta bir noktayı göstererek “kuyu şu tarafta” diyor. Sulama kuyusu çiftliğin can damarı. Fakat eskiden suyu yeraltından pompalamak için dizel jeneratörlere ihtiyaç varmış. “Çalışanlardan birinin sabaha karşı erkenden buraya gelmesi ve düzenli olarak jeneratörün çalışıp çalışmadığını kontrol etmesi gerekiyordu.” Jeneratör sekiz saat aralıksız çalıştırılması gerektiği için çok miktarda dizel yakıyormuş. “Bazı günler toplam dizel masrafımız 70.000 CFA frangını aşıyordu”, diyor Adje. Bu miktar yaklaşık 110 avroya denk geliyor ve Benin’deki temizlik çalışanlarının ya da günlük işçilerin bir aylık kazancından daha fazla. Ayrıca çiftlik sürekli dizel tedarikine bağımlıymış. Tedarikte dar boğazlarla karşılaşıldığında bu durum başka sorunları beraberinde getiriyormuş: “Yani hiç karlı değildi” diye özetliyor çiftliğin teknoloji müdürü.


Dizelsiz tarım mümkün

Tarımın farklı yöntemlerle de mümkün olduğunu komşu çiftlik kanıtlamış. Birkaç hektarlık alana güneş panelleri koyan çiftlik sulama sistemini bu enerjiyle işletmeye başlamış. “Alafia Wanru” çiftliğinin işletmecileri de bu yeni sistemin işlediğini ve kapsamlı şekilde uygulanabileceğini fark etmişler. Daha sonra 2002’de kurulan BRCE ile iletişime geçmişler. BRCE’nin merkezi Benin’in üçüncü büyük kenti olan ve liman metropolü Cotonou’ya yaklaşık yedi saat mesafedeki Parakou’da bulunan bir şirket. Bu şehir pek çok güneş enerjisi firmasına ev sahipliği yapıyor. BRCE ülkenin kuzey bölgelerinde hizmet veriyor ve güneş enerjisiyle çalışan pompa uygulamalarının yanı sıra sattığı ürünler arasında tam çözümlü güneş enerjisi kitleri de sunuyor.

Bu kitler güneş kolektörü ve akünün yanı sıra çok sayıda lamba için kablo ve duyları da kapsıyor. Böylece elektrik şebekesine bağlı olmayan köyler elektriğe kavuşuyor. Dünya Bankası’nın tahminine göre 2019 itibariyle Benin nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ının, yani toplam 13 milyonluk nüfusun 7,8 milyonunun elektriğe erişimi yoktu. Hükümetin ve uluslararası yardım sunan ülke ve kuruluşların tüm çabalarına rağmen kırsal bölgelerde elektrik bağlantısı normal durum haline gelemedi.

Daha seyrek elektrik kesintisi

Parakou’da da sık sık elektrik kesintileri yaşandığını anlatıyor BRCE’nin genel müdürü Mohamed Amine Sidi: “Kimi günler birden fazla kesinti yaşanıyor. Böyle olunca kimi randevularımıza yetişemiyoruz ve müşterilerimizle sorunlar yaşıyoruz.” Şirket bu yüzden 2018’den itibaren piyasaya güneş enerjisi sistemleri sunmaya başlamış. Fakat bu değişimin ilk aşamalarında sistem kurulumu tek başına yeterli değilmiş: “Başta ikna çalışmaları yürütmek zorundaydık. Bugün halkın yüzde 80’i yenilenebilir enerjinin anlamını biliyor.” Sidi çiftliklerin kazancının kısa sürede sisteme yapılan yatırımı karşılamasının ve pompa, güneş paneli ve akülerin uzun ömürlü olmasının önemini dile getiriyor.

“Alafia Wanru“yu düzenli olarak ziyaret eden bir isim de Mouhamed Awali Djibril. BRCE’nin yenilenebilir enerjiler departmanı sorumlusu olan Djibril, Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu’yla da (GIZ) birlikte çalışıyor. 1978’den bu yana Benin’de çalışmalar yürüten GIZ günümüz itibariyle ülkede 400’ü aşkın çalışanla temsil ediliyor. Kuruluş iyi siyasi idare, çevre koruma ve doğal kaynakların korunmasının yanı sıra eğitim çalışmaları ve sürdürülebilir kalkınmaya dönük çalışmalar da yürütüyor.

GIZ’in hedeflerinden biri de kırsal alanlarda merkezi olmayan yenilenebilir enerji kaynaklarıyla enerji tedarikini sağlamaya dönük “yurttaş yeşil enerjisi”. Bu doğrultuda finansal destek alan şirketler arasında BRCE de yer alıyor. Bu şirketler daha iyi iş planları geliştirmek ve müşterilerini güneş enerjisinin avantajları konusunda daha iyi bilgilendirebilmek üzere GIZ’in destek programından da faydalanıyorlar. Fuarlar ve bilgilendirici etkinlikler düzenleyen Energy4Impact adlı STK da toplum bilincinin arttırılması için görevlendirilmiş. Djibril’in genel tecrübesine göre insanlar bu alanda iyi bilgilendirildiklerinde ve enerji sistemlerinin bakım çalışmaları düzgün işlediğinde yenilenebilir enerjilere dönük toplumsal kabul ve bunlara yatırım yapma eğilimi artıyor. Güneş kolektörlü pompaların maliyeti 3800-4500 avro arasına denk geliyor. Eğer yeni bir kuyu açılması gerekiyorsa bu da en az 1500 avro tutarında ek masraf getiriyor. Estache W. Adje için bu kendini hızla amorti eden bir yatırım:

Gelecek tarımda. Tarım özellikle gençler için istihdam yaratabilir. Ben oldum olası bu alanda çalışmak istediğimden emindim.
Estache W. Adje

Benin’in kaderi günümüzde hiç tartışmasız, tarım sektörünün sunduğu istihdama bağlı: Ülkenin GSYH’sının dörtte biri tarla ve bahçelerden geliyor ve nüfusun yüzde 70’inden fazlası bu sektörde çalışıyor. Meyve ve sebze piyasası aralıksız büyüyor. Özellikle de domates piyasası. Djibril de bu konuda hemfikir: “Domates Benin mutfağının en önemli malzemesi ve hiçbir yemekte eksik olmamalı.”

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: