Ana içeriğe geç

YZ lojistik için geleceğe bakıyor.

Almanya’daki lojistik hizmet sağlayıcıları dijitalleşmenin öncüsü olarak görülüyor. Süreçlerini daha da iyileştirmek için yapay zekaya güveniyorlar. 

Axel Novak , 08.04.2025
Hamburg Limanı uluslararası bir lojistik merkezi.
Hamburg Limanı uluslararası bir lojistik merkezi. © iStockphoto

Hamburg’u bilenler limanı ve Altenwerder ve Burchardkai terminallerindeki gökdelen yüksekliğinde konteyner yığınlarını da bilir. Otomatik taşıma araçları devasa bir karınca yuvası gibi konteynerleri gemileri yükleyen ve boşaltan vinçlere getirip götürür. Almanya’nın lojistik zincirleri ahşap bloklarla oynanan dev bir oyuna benzese de” son derece karmaşık kurallara sahiptir. Artık bunun arkasında bol miktarda yapay zeka (YZ) var: YZ araçları terminallere yönlendiriyor, akıllı yazılım taşıma ve depolama süreçlerini denetliyor ve aşınma gibi tesis teknolojisinde meydana gelebilecek olası hasarları öngörüyor. Hatta yüz binlerce nakliye haznesinden oluşan karmaşada zaman, alan ve maliyet tasarruflu istifleme sağlamak için konteynerlere mükemmel yerleştirme alanları bile hesaplıyor. Hamburg’un liman lojistik sistemi, dünyanın en modernlerinden biri sayılıyor, YZ Almanya’nın en büyük deniz limanının dünyaya açılan bir kapı olarak kalmasını sağlıyor. 

Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden

YouTube öffnen

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.

Düşünen sistemler 

Jeopolitik krizler, konjonktürel dalgalanmalar ve iklim değişikliğinin sonuçları küresel tedarik zincirlerinin dengesini bozabileceği için lojistik uzmanları bunu daha uyarlanabilir, daha akıllı ve daha sürdürülebilir bir hale getiriyor. Kendi kendine öğrenen ve kendini geliştiren “düşünen sistemler” lojistikte kendine yer açıyor. Almanya’da şu anda tüm şirketlerin yüzde on biri tedarik zincirlerinde YZ kullanıyor – danışmanlık şirketi Accenture’a göre bu rakam dünya çapında yüzde dokuz. Sonuç: Şirketler yeni ürünleri daha hızlı geliştiriyor ve üretiyor, bu sayede piyasaya da daha hızlı çıkıyor ve daha yavaş rakiplerine kıyasla daha başarılı oluyor.  

İnovasyonun itici gücü olarak lojistik 

BT sektör birliği Bitkom’un genel müdürü Bernhard Rohleder lojistik sağlayıcıları “verimlerini, kalitelerini ve üretkenliklerini artırmak” için yüksek teknoloji yazılımı kullandığını söylüyor. Bu arada Almanya’daki her beş lojistik firmasından biri yapay zekayla çalışırken kalanların dörtte biri YZ kullanımını planlıyor. Sektör kendini dijitalleşmenin öncüsü olarak görüyor. Küçük araçlar bile tedarik zincirlerini daha verimli hale getiriyor. Bu, YZ destekli doküman işleme ile başlıyor, mal girişinin kontrolü ve envanter yönetimi ile devam ediyor ve dağıtımda kaynak ve taşıma planlamasına kadar uzanıyor.  

YZ araçları daha ucuza nakliye ve ekonomik olmayan boş sürüşlerden kaçınmak için optimum tedarik rotalarını ve konteynerlerin, kamyon dorselerinin ve swap body konteynerlerin (ilk bakışta konteyner gibi görünse de istiflenebilir değildir ve bu nedenle deniz taşımacılığı için izin verilmez) ideal yüklemesini hesaplıyor. Hizmet sağlayıcıları ve nakliye firmaları aktarma merkezlerindeki süreçleri daha şeffaf hale getirmek ve hızlandırmak için YZ araçlarını kullanıyor. YZ, ulaşan yüz binlerce paketi otomatik olarak ölçüyor. Daha sonra net bir şekilde teşhis edilebilen her bir paket yüksek verimli, dijital olarak yönetilen ve kontrol edilen tedarik zincirine taşınabilir.  

Geçerli öngörüler 

YZ araçları insanları zaman açısından külfetli rutin görevlerden kurtardığı için insanlar karmaşık kararlara odaklanabiliyor ve problemlere daha hızlı tepki verebiliyor. YZ’nin muhtemelen en büyük potansiyeli malzeme ihtiyaçlarının ya da taşıma kapasitelerinin tahmini ve planlamasında yatıyor. YZ insanın üstesinden gelemeyeceği veri miktarlarını inceleyebiliyor, yapılandırabiliyor ve analiz edebiliyor. YZ, geçmiş ve güncel verilere dayanarak artan dijitalleşme ve dolayısıyla artan veri hacmiyle gitgide daha iyi hale gelen öngörüler oluşturuyor. BU sayede sektör ve hizmet sağlayıcıları olası arızaları öngörüyor ve ideal olarak hava değişimleri, siyasi riskler veya hammadde darboğazları durumunda önleyici tedbirler alabiliyor. Sektörde geleneksel olarak önemli insan sezgisi YZ ve yüksek teknoloji sayesinde gitgide daha fazla destekleniyor.