Ana içeriğe geç

Korona zamanlarında basın özgürlüğü

Bağımsız gazetecilik: Korona krizinin basın özgürlüğünü nasıl etkilediği ve Almanya’nın basın özgürlüğüne yönelik çabaları üzerine.

Sarah Kanning, 30.04.2020
Korona zamanlarında gazetecilik
Korona zamanlarında gazetecilik © picture alliance/dpa

Korona pandemisinin başlamasından bu yana tüm dünyadaki gazetecilerin çalışma biçimi değişti: Sokağa çıkma kısıtlamaları ve evden çalışma zorunluluğu gündelik akışı güçleştirdi ve gazetecilerin kişilerle iletişim kurma olanakları büyük ölçüde telefon ya da görüntülü aramayla sınırlı hale geldi.

Bu kriz pek çok ülkede basın özgürlüğünü de etkiledi. “Sınır Tanımayan Gazeteciler” örgütünün (RSF) dikkat çektiği üzere kimi hükümetler salgının boyutlarıyla ilgili bilgileri sakladılar. Haber çalışmalarını yönlendiren ya da bizzat yalan haberler yayan hükümetler. Bir sivil toplum kuruluşu olan RSF’ye göre gazeteciler çalışmaları sırasında engellendi, saldırıya uğradı, sorgulandı ve hatta tutuklandı.

İnsanların çeşitlilik arz eden kaynaklardan bilgiye erişebilir durumda olması gerek.
Christian Mihr, RSF Almanya şefi

Sınır Tanımayan Gazeteciler Almanya örgütünün şefi Christian Mihr “yaşamakta olduğumuz gelişmeler karşısında tüm dünyadaki insanların çeşitlilik arz eden kaynaklardan bilgiye erişebilir ve resmi mercilerin uygulamalarını sorgulayabilir durumda olması gerekiyor” diyor. Kısa süre önce örgütün yayınladığı 2020 Basın Özgürlüğü Sıralamasında Almanya 11. sırada yer alıyordu. Rapora göre özgür basın koşullarının en iyi olduğu ülkeler Norveç, Finlandiya ve Danimarka.

 

Freedom of the Press Worldwide 2020
©RSF

 

Almanya ‘da basın özgürlüğü Anayasa ile korunuyor. Federal Almanya Cumhuriyeti tüm dünyada basın özgürlüğü için çalışmalar yürütüyor. Almanya ayrıca 2 Nisan 2020 tarihinde tüm devletleri özgür basına erişimi korumaya ve serbest bilgi alışverişini desteklemeye çağıran Media Freedom Coalition inisiyatifinin de üyesi. Yapılan çağrıda “kimi devletlerin krizi özgür ve bağımsız basına karşı ölçüsüz kısıtlamalar getirmek için kullanmaya dönük çabalarından endişe duyuyoruz” deniyordu. Açıklamayı imzalayan diğer ülkeler Kanada, Litvanya, Hollanda, İngiltere ve ABD oldu.

Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden

YouTube öffnen

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.

Kamu radyo ve televizyonlarına rekor ilgi

Korona pandemisinin başlamasından bu yana pek çok basın kuruluşu sundukları içerikleri insanların virüs ve hastalığa yönelik ilgisi doğrultusunda şekillendirdi. Ayrıca pek çok medya kuruluşu gazetecilerin ev ofisi ve küçük ekipler halinde çalışmaları konusunda şeffaf bir politika izledi ve bu şekilde güvenilirliklerini arttırdı. Erfurt Üniversitesi Cosmo Analizine göre Alman medya kullanıcıları özellikle kriz dönemlerinde günlük gazeteler ve kamu radyo ve televizyonları gibi geleneksel olarak güven uyandıran medya kanallarına yöneliyor. Özellikle de Alman devlet radyo ve televizyonları salgının patlak vermesinden bu yana rekor ilgiyle karşı karşıya.

Sağlık müdürlüklerinin internet sayfalarının yanı sıra podcast gibi yeni medya formatları da büyük ilgi görüyor. Alman virolog Christian Drosten’in Norddeutsche Rundfunk için hazırladığı podcast da bunlara bir örnek. Araştırmaya katılan medya kullanıcılarının en az güvendikleri kaynaklarsa sosyal ağlar ve online haber siteleri.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: