Ana içeriğe geç

Madde 5: Basın Özgürlüğü

Gazeteci Katja Gloger: Basın özgürlüğü bir insan hakkıdır.

Katja Gloger, 15.05.2019
Katja Gloger, Vorstandsmitglied von „Reporter „Sınır Tanımayan Gazeteciler“ Yönetim Kurulu Üyesi Katja GlogerGrenzen“
„Sınır Tanımayan Gazeteciler“ Yönetim Kurulu Üyesi Katja Gloger © Hans Juergen Burkard

10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, emsali görülmemiş bir belgeyi imzalamak için Paris’te toplandı: „İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi“. İkinci Dünya Savaşı’nın dehşet verici deneyimlerinden doğan bu ilkeler deklarasyonunun, üzerinde demokratik toplumların yükseleceği bir kaide oluşturması hedefleniyordu.

Ve işte 19. maddede şu ifade yer alıyor: „Herkesin, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı vardır.“ O halde Düşünce özgürlüğü ve onun ikiz kardeşi basın özgürlüğü, tüm insanların vazgeçilmez haklarıdır. Alman anayasasında bu haklar, 5. maddede güvence altına alınmışlardır.

Herkesin, düşüncesini söz, yazı ve resimle özgürce ifade etme hakkı vardır.
Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası 5. Maddesi

Ne var ki, dünyanın birçok yerinde bu hak sınırlanıyor veya engelleniyor. Bu nedenle örneğin „Sınır Tanımayan Gazeteciler“ örgütünün oluşturduğu basın özgürlüğü haritası, basın özgürlüğünün tehdit altında olduğu kırmızı işaretlenmiş çok sayıda ülkeyi gösteriyor. Bunun giderek artan biçimde Avrupa Birliği ülkelerinde de gerçekleşiyor olması, üzücü bir bulgu.

Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden

YouTube öffnen

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.

Otoriter ülkelerde veya diktatörlüklerde bağımsız gazetecilik yapabilmek, nasıl bir cesaret ister; korkuyu, hatta ölüm korkusunu ne denli alt etmiş olmak gerekir. Çünkü otoriter sistemlerin yükselişinde bağımsız, eleştirel gazeteciliğin daima ilk kurbanlar arasında yer alması bir tesadüf değildir.

Basın özgürlüğü, hem sorumluluk bilincine sahip gazeteciler ister, hem de sorumluluk bilincine sahip yurttaşlar.
Gazeteci ve „Sınır Tanımayan Gazeteciler“ Örgütü Yönetim Kurulu Üyesi

Özgür ve bağımsız bir basın dünyayı bize yaklaştırır. Gazeteciler, güzel ve maalesef çoğunlukla korkunç olayları da bize bildirip açıklıyorlar, her gün. Gazeteciliğin yapması gereken şey bilgi vermektir; misyonerlik yapmak değildir. Gazeteciler „dördüncü güç“ değillerdir; ama elbette yönetenlerin denetlenmesi, onların en asil görevlerinden biridir. Muktedirlerden hesap sorarlar. Yön gösterici bir güç olarak gazetecilik, kamuoyunun gündemine olguları ve argümanları temin eder.

Özgür bir basın devlet tarafından kontrol edilemez; Almanya’da örneğin, Basın Konseyi Kodeksi, özdenetim için iyi bir temel oluşturmaktadır. Basın hatasız değildir; hesap verme yükümlülüğü olmalı ve şeffaf olmalı, ve özellikle de itinalı olmak için çaba harcamalıdır. Basın özgürlüğü, hem sorumluluk bilincine sahip gazeteciler ister, hem de sorumluluk bilincine sahip yurttaşlar. Basın ve düşünce özgürlüğü olmadan demokrasi olmaz. Bu temel hakkı riske atma hakkımız yoktur.

Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası 5. Maddesi: Basın Özgürlüğü
 

(1) Herkesin, düşüncesini söz, yazı ve resimle özgürce ifade edip yayma ve herkese açık olan kaynaklardan, hiçbir engele uğramadan, bilgi edinme hakkı vardır. Basın özgürlüğü ileradyo ve film aracılığıyla haber verme özgürlüğü, güvence altındadır. Sansür uygulanamaz.

(2) Bu haklar, genel yasaların hükümleri, gençliğin korunması hakkındaki yasa hükümleri ve kişisel itibar hakları ile sınırlıdır.

(3) Sanat ve bilim, araştırma ve öğretim özgürdür. Öğretim özgürlüğü, Anayasaya sadakat yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: