Ana içeriğe geç

Alman siyasetinin 
mülteci krizine verdiği yanıt

2015 yazının başından bu yana Almanya’daki mülteci sayısı hızla artıyor. Federal Yönetim kararlı hareket ediyor. Alınan en önemli kararlara genel bir bakış.

30.12.2015

2014 yılı sona erip 2015 başlayan kadar Orta ve Yakın Doğu’dan gelen mülteci akını görece ılımlıydı. Fakat 2015 yılının başında Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin buradaki mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli bütçeye sahip olmaması dolayısıyla Suriyeli mültecileri kabul eden asli ülkeler olan Türkiye, Lübnan ve Ürdün’deki kamplarda yaşayan insanların durumu hızla kötüleşti. Şimdiyse her ­geçen gün daha çok sayıda insan Batı ­Avrupa yollarına düşüyor.

Tahminler ikiye katlandı

18 Haziran 2015: Şansölye Angela Merkel eyalet başbakanlarıyla ilk “mülteci ­zirvesi” kapsamında biraraya geldi. ­Federal Yönetim yaz aylarına kadar yıl içerisine gelecek toplam mülteci sayısını 400.000 olarak hesaplarken içişleri bakanlığı 16 Ağustosta bu ­tahmini iki katına çıkardı. Yetkili makamların ­kayıtlarına göre Temmuz ayında 83.000 üzerinde mülteci giriş yaptı. Şansölye Angela Merkel 4  Eylül’de Macaristan’da beklemekte olan binlerce mültecinin, bir denetleme olmadan ve Alman sığınma yasası uygulanmadan Almanya’ya girebileceği açıklamasında bulundu. Böylece AB ülkelerinin iltica sürecini düzenleyen ve mültecilerin AB (ve ayrıca Norveç, İzlanda, İsviçre ve Liechten­stein) topraklarına ayak bastıkları ülkede sığınma başvurusu yapmalarını şart koşan Dublin III Sözleşmesi uygulamada yürürlükten kalkmış oldu.

AB mültecileri paylaştırmak istiyor

22 Eylül: AB üyesi ülkelerin içişleri bakanları ­Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Romanya’nın ret oyuna karşın 2017’ye kadar 120.000 mülteciyi üye ülkeler arasında paylaştırma kararı aldı. Federal Alman Meclisi 25 Eylül’de ­mülteci yardımı için 2 milyar Avroluk ek bütçeyi onayladı.

Yeni yasa paketi

6 Ekim: Şansölyelik Direktörü Peter Altmaier ­Federal Kabine tarafından mülteci politikası için “genel siyasi koordinatör” olarak atandı. Bakanlıklar arasında kesin sorumluluk tanımları yapıldı. Federal İçişleri Bakanlığı uygulamaların genel koordinasyonundan sorumlu kuruluş olmayı ­sürdürürken Dışişleri Bakanlığı ve Federal Eko­nomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı göç ve ­yerlerinden kaçışın nedenleriyle mücadele sorumluluğunu aralarında paylaştı. 24 Ekim itibariyle sığınma sürecini hızlandıran ve yanıltıcı teşvikleri azaltmayı hedefleyen yeni sığınma yasa paketi yürürlüğe girdi. Bu yeni yasa ­paketine göre sığınma kabul şansı yüksek olmayan kişilere bugüne dek kişisel ihtiyaçların karşılanması için para ­yardımı olarak temin edilen yardım, mümkün olduğu ölçüde doğrudan ­malzeme yardımı olarak karşılanacak. ­Kabul şansı yüksek olan sığınmacılarsa istihdam piyasasına mümkün olduğunca erken entegre edilecek. Eyaletler ve belediyelerin üzerindeki mali yük azaltılacak ve Federal ­önetim masrafları üstlenecek. Ayrıca pakette Arnavutluk, Kosova ve Karadağ güvenli ülkeler statüsüne alındı.

Ek bütçe

5 Kasım: Federal Yönetim denklik ve sınır dışı ­sürecini işletebilecek yeni sığınma merkezleri kurma kararı aldı. Sığınma talebi reddedilen ­mültecilerin sınır dışı süreci, geri dönen sığınmacıları tekrar kabul etmeye hazır Balkan ülkeleri sayesinde kolaylaşacak. Dublin III Sözleşmesi ­Federal İçişleri Bakanlığı ve Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) tarafından 10 Kasım’dan itibaren yeniden dikkate alınmaya başlandı. ­Federal Yönetim mülteci yardımı için 1 milyar ­Avroluk ek bütçe ayırdı.

AB-Türkiye zirvesi

30 Kasım: AB ve Türkiye, mülteci krizinin kontrol altına alınması için bir eylem planı üzerinde anlaştı. AB’ye üç milyar Avroluk mali yardımın ­yanısıra Türk vatandaşları için AB sınırları içinde dolaşımı kolaylaştırma ve AB’ye katılım müzakerelerinin hızlandırılmasından oluşan bir paket sundu. Buna karşılık Türkiye mülteci kamplarındaki koşulları iyileştirme, insan kaçakçılığıyla ­daha yoğun mücadele etme ve 2016 yazından ­itibaren üçüncü ülkelerden göçmenleri geri kabul etme güvencesi verdi.

Afganistan’da kampanya

Dışişleri Bakanlığı Kasım ayında Afganistan’da ­yanıltıcı dedikodulara ve insan kaçakçılarının yalanlarına karşı bir kampanya başlattı. Kampanya afişler ve sosyal medya aracılığıyla Almanya’ya iltica etmeyi düşünen Afganlara yönelik.

Mülteciler için kimlik

Federal Yönetim Aralık ayında mülteciler için, isim, doğum tarihi, doğum yeri ve uyruğun yanısıra bazı diğer bilgilerin de yer alacağı kimlikler çıkarma ­kararı aldı. Amaç sığınma başvurusunda bulunan insanların kayıt sürecini hızlandırmak.