ABD seçimleri hakkında Steinmeier’in açıklaması
Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier “Batı’nın temelini oluşturan Transatlantik ilişkilerin işlerliğine” güveniyor.
“Muhtemelen hepimiz uzun bir gece geçirdik. Amerika seçimi gerçekleştirdi, seçim sonuçları – bizim için de – hiç önemsiz görülemez. Sonuç, çoğu Alman’ın umduğundan farklı çıktı. Ama elbette bu sonuca saygı duyuyoruz.
Seçimin sonuçlanmış olması iyi bir şey. Zira seçim kampanyasının yürütülüş şekli, kapanması kolay olmayacak çok yaralar açtı. Seçim sürecinde kampanyanın yapılış şekli konusunda duyduğum huzursuzluğu çeşitli vesilelerle dile getirdim.
Bu sabah söylediği gibi Donald Trump gerçekten de tüm Amerikalıların başkanı olmak istiyorsa, ilk görevi, bu seçim kampanyasında Amerika toplumunda oluşan yarıkları yeniden doldurmak olacaktır. Ama Trump için daha büyük zorluk uyandırdığı beklentileri karşılamak olacaktır. Amerika’yı ekonomik bakımdan da yeniden büyük yapmak; içinde bulunduğumuz ekonomik çerçeve koşullarda yeni istihdam yaratmak: Bu hiç de kolay olmayacaktır.
Ama özellikle de uluslararası politikada büyük alt üst oluşların bizi beklemediğini umuyorum. Trump seçim kampanyası sırasında sadece Avrupa’ya dönük değil, Almanya özelinde de kritik sözler sarf etti. Sanıyorum şimdi Amerikan politikasının öngörülebilirliğinin azalmasına ve Amerika’nın kendi başına kararlar almasının sıklaşmasına hazır olmalıyız.
Diğer deyişle: Manzarayı olduğundan güzel göstermek istemiyorum. Hiçbir şey daha kolay olmayacak, çok şey daha zor olacak. Ama şu gerçeğin farkındayım, Transatlantik ilişkilerin işlerliği Batı’nın temeli gibi bir şeydir. Bu sebeple biz bu temeli feda edemeyiz. Eklemek gerekirse: Bizim ülkemizle ABD arasında korumamız ve özen göstermemiz gereken sayısız bağlantı var. Biz Almanlar nasıl ki geçmişte Amerikalı dostlarımızdan çok şey öğrendiysek bugün de biz Amerikalı dostlarımıza geçmişte büyüyen dostluğun gereği olarak cesaret vermekten, dolayısıyla kendimiz olmaktan çekinmemeliyiz.
Trump’ın Amerika’yı nasıl yöneteceğini bilmiyoruz. Cevabını bekleyen çokça soru var. Elbette bu sorulara cevap için biz diyalog zemini arayacağız. Ama bana göre gün, Almanya’nın ve AB’nin kendi tutumunu sahiplenmek için vesile günüdür. Seçim sonuçlarının peşinde sürüklenmemek gerektiğini düşünüyorum. Biz aklıselimin yuvası olmaya devam etmeliyiz, siyasi kültürümüzü gereğince sürdürmeliyiz. Almanya’da birlikte başardığımız şey – ekonomik akılla sosyal sorumluluğun birlikteliği – bizi Avrupa içinde saygın bir partner yaptı ve bu konuda kendi önemimizi özgüvenle temsil edebiliriz.”
