Ana içeriğe geç

TV düellosunun nasıl bir etkisi var?

Değerler, dış görünüş ve çok sayıda kararsız seçmen… Bir uzman, şansölye adaylarının TV düellosunda nelerin belirleyici olduğunu anlatıyor. 

31.08.2017
2017 Genel Seçimleri: Martin Schulz ve Angela Merkel 3. Eylül'deki TV düellosunda karşı karşıya gelecek.
Bol Tartışma Malzemesi: Martin Schulz ve Angela Merkel © dpa

Mainz kentinde yaşayan seçim araştırmacısı Thorsten Faas yönetimindeki bir ekip, 2017 genel seçimleri öncesinde Şansölye Angela Merkel ve rakibi Martin Schulz arasında 3 Eylül günü gerçekleşecek olan televizyon düellosunu araştırıyor. Bilim insanları, araştırmada hakiki süre içindeki tepkileri toplayarak adayların izleyicilere nasıl bir etki yaptıklarını düello esnasında canlı tespit edebiliyorlar.

Sayın Profesör Faas, Şansölye adayları Angela Merkel ve Martin Schulz ikilisi arasındaki TV düellosu Federal Meclis seçim sonuçlarını ne derece etkileyebilir?

Daha 2013'te, Şansölye Angela Merkel ile o zamanki rakibi Peer Steinbrück arasındaki televizyon düellosunu neredeyse 18 milyon kişi izledi; 2017 genel seçim kampanyasında da en önemli hadise, televizyon düellosu. Bu, televizyon izleyicisinin bileşiminden de kaynaklanıyor: Düelloyu, seçim kampanyasından o zamana kadar henüz pek  haberdar olmayan çok sayıda insan izleyecek. Televizyon düellosu seçime katılımı net biçimde artırıyor ve düelloda bariz şekilde galip gelen taraf, o zamana kadar kararsız kalmış seçmenleri kendi lehine hareketlendirebiliyor. Düellonun zaten adaylardan birinin taraftarı olan izleyicilere yaptığı etki ise, daha ziyade zayıf. Bunlar düelloyu daha çok bir parti gözlüğüyle algılıyor ve kendi görüşlerinin daha da pekiştiğini düşünüyorlar.

2017 Genel Seçimleri: Seçim araştırmacısı Thorsten Faas
Thorsten Faas: „Dış görünüşün belirleyici olduğu, bir şehir efsanesidir“ © dpa

Dış görünüş gibi yüzeysel etkenler ne tür bir rol oynuyorlar?

Böylesi etkenler elbette algılanıyor, ancak bunları abartılı değerlendirmemek gerekir. Televizyon düelloları arasında bir klasik sayılan, ABD başkan adayları Kennedy ve Nixon arasında 1960'ta yapılan tartışma, öncelikle dış görünüşün belirleyici olduğu yolundaki şehir efsanesini pekiştirdi: Yakışıklı Kennedy, televizyon izleyicilerinde hastalıklı ve bezgin etkisi yapan Nixon'dan daha iyi not aldı; lakin Nixon radyo dinleyicilerinden puan toplayabildi. Ancak, dış görünüşten çok daha önemlisi, adayların kendi seçim programlarıyla izleyicilerin temel değer yargıları arasında bir bağıntı kurup, onları böylelikle ikna etmeyi başarabilmeleri meselesidir. 

Televizyon düellosundan edinilen izlenimler bazen medyatik haberleştirme yoluyla çarpıtılıyor.
Thorsten Faas

Televizyon düellolarının etkisi yanlış mı tahmin ediliyor?

Televizyon düellosundan edinilen izlenimler bazen medyatik haberleştirme yoluyla çarpıtılıyor. 2005 yılında Angela Merkel ile yaptığı televizyon düellosunda o zamanki Şansölye Gerhard Schröder örneğin eşi Doris Schröder-Köpf'e ilanıaşk etti. Bunun izleyicilere yaptığı gerçek etki daha ziyade zayıf olmasına rağmen, medyada bu çok güçlü bir şekilde konu edildi. 2013 yılındaki televizyon düellosundan sonra ise farklı araştırma şirketleri, farklı tarafları galip olarak gördü..

Esasen kamuoyu araştırmaları, evlere telefon etmek suretiyle yapılan anketlerin gittikçe daha nadiren hedefi bulması sorunuyla karşı karşıya. İnsanlara ulaşmak daha zor; anketlere katılma istekleri de düşüş gösteriyor. Buna ilaveten seçmen davranışı çok daha devingen hale gelmiş durumda. Günümüzde Alman seçmenlerinin yaklaşık yarısı kararsız ve yüzde ona varan bir seçmen kesimi ise kararını ancak seçim günü verecek.

Röportaj: Johannes Göbel

© www.deutschland.de