İlelebet hatırlanacak dahi besteciler

Bach’tan Schumann’a Almanya pek çok müzik dehası yetiştirdi. Bu besteciler Batı müziğinin gelişimine yön verdi ve eserleri tüm dünya’da seslendiriliyor ve dinleniyor.

Johann Sebastian Bach (1685–1750): Dahilerle kuşatılmış bir dahi

Johann Sebastian Bach eserlerini Barok dönemde besteledi. Kantatlar, prelüdler, missalar ve koralleri içeren toplam 1126 eser verdi. En ünlü eserleri arasında Brandenburg Konçertoları, Eşit Düzenli Klavye, Si Minör Missa ve çok sayıda enstrümantal şaheser yer alır.

İlginç bir olgu: Bach’ın büyük bir müzik hanedanından geldiğini biliyor muydunuz? Büyük dedesi bir tulum üstadıydı, dedesi ise saray müzisyeniydi. Babası keman ve org üstatlığının yanı sıra timpani çalıyordu ve hizmet verdiği sarayın baş trompetçisiydi. Hepsi Johann adını taşıyan üç erkek kardeşi de müzisyendi. Sebastian ismiyle hitap edilen bestecinin 20 çocuğu oldu. Kimileri çocukken hayatını kaybeden çocuklarından en az beşiyse yetişkinlik hayatlarında bestecilik mesleğini icra ettiler.

Ludwig van Beethoven (1770–1827): Sağır besteci

Bir hümanist, radikal bir müzik devrimcisi, bir vizyoner; ayrıca günümüzde de eserleri hala en çok seslendirilen bir besteci: Ludwig van Beethoven. Yirmili yaşlarının sonunda işitme güçlüğü çekmeye başlayan Beethoven bunun kendisini bestelemekten alıkoymasına izin vermedi. 1824 yılında ünlü 9. Senfonisi ilk defa seslendirildiğinde işitme duyusunu on yıldır kaybetmiş durumdaydı. Senfoninin son bölümünün teması enstrümantal bir düzenlemeyle Avrupa Birliği Marşı olarak kabul edildi.

Alman besteciye dair çarpıcı olguları buradan öğrenebilirsiniz.

Robert Schumann (1810–1856): Bahar hissiyatı

18 yaşındaki Robert Schumann Leipzig’e hukuk öğrenimi için gelmişti. Fakat bir yıl sonra öğrenimini bırakıp kendini müziğe verdi. Piyano öğretmeni Friedrich Wieck’in evine taşındı ve bir piyanist olmak için çalışmalara başladı. Dokuz yaşındaki küçük piyano dehası Clara Wieck’le işte ilk defa burada karşılaştı. Clara’ya duyduğu aşk Schumann’a ilham kaynağı oldu: Clara’yla evlendikleri 1840 yılı Schumann’ın “şarkı yılı” oldu. O yıl içerisinde bestelediği yaklaşık 150 piyano eseri arasında ünlü şarkı dizilerinden biri “Liebesfrühling” (Aşk Baharı) oldu.

Schumann’ın Leipzig’deki evinde dijital bir tur için buraya tıklayın.

Clara Schumann (1819–1896): Sahne ışıkları ve gölgeler arasında

Robert ve Clara Schumann romantik dönemin en ünlü sanatçı çifti sayılır. Fakat Clara yalnızca ünlü bestecinin eşi değil, bundan çok daha fazlasıydı. Sıra dışı bir piyanist olan Clara Schumann aynı zamanda önemli bir besteci. Hatta yaşadıkları dönemde kocasından daha ünlüydü. Pek çok müzik eleştirmeni 1846 yılında tamamlanan “Op.17 Piyano Triosu”nun Clara Schumann’ın besteciliğinin zirvesini temsil ettiği görüşünde.

İlginç bir olgu: Clara Schumann’ın portresinin 1989’dan 2002 yılına kadar 100 marklık banknotu süslediğini biliyor muydunuz?

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: