Ana içeriğe geç

Huzur dolu bir dünya için toplantı

Münih Güvenlik Konferansı her yıl kriz önleme ve güvenlik konusundaki en önemli fikirleri bir araya getiriyor: MSC hakkındaki gerçekler. 

31.01.2024
Christoph Heusgen, Münih Güvenlik Konferansı’nın başkanı
Christoph Heusgen, Münih Güvenlik Konferansı’nın başkanı © picture alliance/dpa

Münih Güvenlik Konferansı (MSC) her yıl Bavyera Federal Eyaleti’nin başkentinde düzenleniyor. Dünyanın dört bir yanından siyaset, iş, bilim ve sivil toplum dünyasından üst düzey kişiler konferans için Almanya'ya geliyor - ancak konferans Federal Hükümet tarafından düzenlenmiyor, özel bir etkinlik. MSC hakkındaki en önemli soruları yanıtlıyoruz. 

Münih Güvenlik Konferansı nedir? 

MSC, güvenlik politikası konusunda dünyanın en önemli resmi olmayan forumu. Aynı zamanda bu türdeki en büyük konferans. Devlet başkanları, bakanlar, karar alıcılar, araştırma ve ekonomi uzmanlarının yanı sıra STK'lar burada dış ve güvenlik politikası sorunlarını tartışıyor. MSC aynı zamanda diplomatik inisiyatifler ve acil güvenlik risklerinin görüşüldüğü özel toplantıların yapıldığı bir platform. MSC ile bağlantılı olarak Uluslararası Şeffaflık Derneği, Greenpeace ve Uluslararası Af Örgütü gibi STK'larla birlikte 100'den fazla yan etkinlik düzenleniyor.  

MSC’nin hedefleri neler? 

Konferans, kendi hedefini "MSC, güveni teşvik etmeyi ve çatışmaların barışçıl yollarla çözümüne katkıda bulunmayı amaçlıyor" şeklinde açıklıyor. Bu doğrultuda yetkililer arasında gayri resmi fikir alışverişine olanak sağlayarak başka şekilde mümkün olmayacak diyaloğu teşvik eder. Yeni düşünce yaklaşımları ve inisiyatifler için bir platform sunmak istiyor. Bunun için her yıl “dünyanın dört bir yanından 450’nin üzerinde yüksek kademeli karar verici ve önde gelen kanaat önderleri” Münih’e geliyor. MSC, ekonomik, ekolojik ve insani boyutları da olan kapsamlı bir güvenlik kavramını temsil ediyor.  

Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden

YouTube öffnen

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.

MSC’yi kim organize ediyor?  

MSC, Münih Güvenlik Konferansı Vakfı tarafından özel olarak düzenleniyor ve ev sahipliği yapıyor. MSC’nin bağımsızlığını uzun vadeli olarak sağlamak için Aralık 2018’de kuruldu. Federal Hükümetin yanı sıra Bavyera Eyalet Hükümeti, Robert Bosch Vakfı ve EnBW AG gibi kuruluşlar da vakfa bağışta bulundu. 

Münih Güvenlik Konferansı’nın başkanı kim? 

Büyükelçi Christoph Heusgen 2022 yılının başından beri MSC Başkanı olarak konferansın ev sahibi ve yüzü durumunda. Diplomat, 2005’ten beri Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in dış politika ve güvenlik politikaları danışmanlığını ve 2017 ila 2021 yılları arasında Almanya’nın BM büyükelçiliği görevlerini yaptı. 2008 yılından bu yana konferansa başkanlık eden Wolfgang Ischinger'in yerine geçti. Ischinger daha öncesinde Washington ve Londra büyükelçiliği yaptı. 

MSC ne zamandan beri varlığını sürdürüyor? 

Güvenlik Konferansı, 1963 yılında eski direniş savaşçısı Ewald-Heinrich von Kleist tarafından özel bir toplantı olarak kurulan Uluslararası Savunma Konferansı’ndan doğdu. Askeri çatışmaların tehlikesini ortadan kaldırmak istiyordu. İlk toplantının konukları arasında gelecek Almanya Şansölyesi Helmut Schmidt ve gelecek ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger bulunuyordu.  

Özel MSC konferansları var mı? 

Münih’teki toplantıya ek olarak MSC düzenli olarak özel konulara ve bölgelere yönelik toplantılar düzenliyor. Örneğin 2023 yılında Nairobi ve Tokyo'da düzenlenen Münih Liderler Toplantıları. Münih Genç Liderleri, MSC ile birlikte Münih'te toplandı. Almanya’da Alman güvenlik politikası "Zeitenwende on tour" etkinlik dizisi kapsamında yurttaş forumlarında tartışılıyor. 

Chatham House Kuralı neden önemli? 

MSC’nin çoğu toplantısı kamuya açık yapılıyor ve Chatham House Kuralı’na göre gerçekleşiyor. Adını Londra'daki eski Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden alan bu sistem, ilk olarak 1927'de formüle edildi ve konuşmalardan elde edilen bilgilerin, bunların kimden geldiği ve konuşmalara kimin katıldığı belirlenmeden kullanılabileceğini belirtiyor. Kuralın amacı başka şekilde ifşa edilemeyecek kadar çok bilginin kamuya açık olarak kullanılabilmesini sağlamaktır.