Ana içeriğe geç

Kökenini kaybetmeme

Alman tarihinin bir parçasını koruyorlar: DOMiD Derneği, göçmenlik tarihin tanıklık etmiş örnekleri topluyor. Sırada bir müze var.

Maren van Treel , 12.09.2022
Migrationsmuseum
DOMiD-Archiv, Köln (domid.org) © domid.org

Göç, Alman tarihinin bir parçası. Dört Türk göçmen bu tarihin önemli bir kısmını belgelemeye karar verip bu amaçla 1990 yılında Essen’da DOMiT derneğini kurmuş: “Türkiye’den Almanya’ya Göçün Dokümantasyon Merkezi ve Müzesi”.

Misyon ve vizyon

Aralarında uzun yıllardır dernek başkanlığını yürüten Aytaç Eryılmaz’ın da bulunduğu DOMiT kurucuları, 70’li yılların sonunda Almanya’ya gelen göçmenlerden oluşuyormuş. Bazılarının siyasi göçmen olduğu kurucular, bir arşivin yanı sıra bir göç müzesi de kurmak istemiş. Her ne kadar başlangıçta odaklarında Türkiye’den Almanya’ya göç bulunuyor olsa da, odak zaman içinde genişletilip bir göç toplumu olarak Almanya’ya dönüşmüş. DOMiT, 2007 yılında “Almanya Göç Müzesi” derneğiyle birleşmiş. Kurulan yeni derneğin merkezi Köln’de bulunuyor, adı da “DOMiD”: “Almanya’ya Göçün Dokümantasyon Merkezi ve Müzesi”.

Dernek, sayıları 150 bini aşan göçmenlik tarihine tanıklık etmiş örnekleri toplayarak bir araya getiriyor ve arşivin bir parçası olacak yaşam öyküsü görüşmeleri yapıyor. Dernek ayrıca çeşitli sergiler de düzenliyor. Manuel Gogos’un “Das Gedächtnis der Migrationsgesellschaft” (“Göçmen Toplumunun Hafızası”) adlı kitabında Aytaç Eryılmaz şöyle diyor: “Uzun bir süre hep seyahatteydim, Almanya’nın bir ucundan öbür ucuna. Ne zaman birini keşfetsem, anlatılacak bir hikaye keşfetsem, hemen o kişinin yanına gittim, çoğu zaman da masrafları kendim karşıladım.”

“Göç Toplumu Evi” oluşuyor

DOMiD bugün bir göç müzesi kurma amacına biraz daha yakın. 2018’den beri derneğin sanal bir müzesi bulunuyor, fiziksel bir müze içinse planlar yapılmaya devam ediyor. Hem federal hem de eyalet düzleminde (Kuzey Ren-Vestfalya) müze için toplam 44,26 milyon avroluk ödenek ayrıldı. Köln Belediyesi müze için bir arsa ve bir mekan sunuyor. DOMiD derneğinden Katrin Schaumburg şöyle diyor: “Müzemiz toplumun tamamına yönelik bir mekan olacak ve bir göçmen toplumunda yaşadığımızın kabulünü simgeleyecek. Ziyaretçiler müzede, şimdiye kadar hiç anlatılmamış hikayelerle karşılaşacaklar.” Schaumburg, şimdilik adının “Haus der Einwanderungsgesellschaft” (Göç Toplumu Evi) olmasına karar verilmiş olan müzenin fiziksel içeriğinin planlanmasından sorumlu. Odakta, katılımcı tarih yazımı ve bir “değişim, diyalog ve karşılaşma mekanı” yaratma isteği yer alıyor. Müzenin 2027 yılında açılması planlanıyor.

© www.deutschland.de 

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: