Ana içeriğe geç

“Benim özelimin anadili.”

“Yerlilerin konuşması” mı yoksa çok özel bir dil mi? Çoksatar yazarı Wladimir Kaminer Anadil Gününde konuya kafa yoruyor.

Wladimir Kaminer, 14.02.2020
Yazar Wladimir Kaminer Berlin’de yaşıyor.
Yazar Wladimir Kaminer Berlin’de yaşıyor. © picture alliance / Frank May

Moskova’da büyüyen yazar bundan 20 yıl önce “Rus Diskoteği" adlı romanıyla uluslararası ün yaptı. 52 yaşınndaki Kaminer 1990’dan beri Berlin’de yaşıyor ve kitaplarını anadili olan Rusçada değil Almanca yazıyor. Anadil Gününde sayfalarımıza konuk olan yazarın kaleminden.

“Anadilinizde yazmıyorsunuz demek. Sizin için çok zahmetli olmalı!“ – Bu tür yorumlarla sürekli karşılaşıyorum. Gerçekte ise ben yakın zamanda anneme özgü bir dil geliştirdim; annem 89 yaşına geldi, iyi işitmiyor, işitme cihazı da kullanmak istemiyor. Yaşlanınca insanlar bazen gürültülere karşı aşırı duyarlı hale geliyor. Annem, işitme cihazıyla kahvaltı yapamadığını veya televizyon izleyemediğini söylüyor, o sırada kendi çiğnemesini veya kedinin mırıltısını duyuyormuş. Ama etraftaki diğer insanların sesi yine de çok az ve anlaşılmaz geliyormuş, özellikle tiz sesli olanların.

Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden

YouTube öffnen

Üçüncü taraf içeriği

İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.

Rıza formunu aç

Piwik is not available or is blocked. Please check your adblocker settings.

İşte ben de annemle konuşmak üzere özel bir dil geliştirdim, kalın bir sesle tane tane konuşmaya çalışıyorum, el kol hareketleriyle de destekliyorum ve herşeyi iki kez söylüyorum. Gayet işe yarıyor. Muhtemelen bu tür bir iletişim benim edebiyat çalışmalarımı da etkilemiştir. Gerçi ben Almanca yazıyorum, ama tıpkı annemle konuştuğum gibi kendimi tane tane ifade etmeye çalışıyorum. Rusçada “dil” eril cinste  ve annelerle ilgisi yok. Doğrudan çevrildiğinde Rusçada anadil “yerlilerin konuşması” demek.

Benim Almanya’da doğan ve iki dilli yetişen çocuklarım, normal bir anadilleri olmadığını söylüyorlar tüm şımarıklıklarıyla, sadece gizli bir anadilleri olduğunu, onu da pek kimsenin anlamayacağını söylüyorlar. Onların dil ortamı tabiri caizse iki odalı bir konut gibiydi. Evde anne babalarından küfürlerle zenginleştirilmiş bir Rusça duydular, zira Rusçada insanlar arası bazı karmaşık içerikler ancak küfürlü ifadelerle dile getirilebiliyor. Anaokulundaysa Sakson ağızıyla bir Almancayı başarıyla öğrendiler. Zira tarihsel sebepler Doğu Berlin’deki anaokulunda Saksonya’dan pek çok eğitmenin çalışmasına sebep olmuştu, bu nedenle de tüm çocuklar bu muhteşem yerel Almancayı edindiler; Sakson ağzı, nereye yöneleceklerini bilmeyen, güneye mi göç edelim yoksa doğuda mı kalalım diye kararsız kalan ötücü kuşların şarkılarını anımsatıyor bana.

Çocuklar bugün, yaşıtlarıyla birlikte anaokulu yıllarını düşündüklerinde şaşakaldıklarını söylüyorlar. O zaman aynı şarkıları söylemişlerdi, ama bu şarkıları yanlış anlamış olduklarını düşünüyorlar. Aynı şey Bibi Blocksberg için de geçerli. Kızım sadece Bibi’nin değil, bu filmdeki tüm kızlar cadı olduğunu çok sonraları neden sonra idrak etmiş.

Ruslar kendisini Alman, Almanlar ise Rus olarak görüyor, sadece annesi onu doğru anlıyor, zira o gizli anadili biliyor.

Yarışma

Uluslararası Anadil Günü vesilesiyle deutschland.de bir yarışma düzenliyor. 17-28 Şubat 2020 arasında buraya kayıt yaptırabilir ve kullanışlı bir çeviri cihazı ve cazip Almanca öğrenme paketleri kazanabilirsin!

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: