Ana içeriğe geç

Denemeden geçmeyin!

Almanya’daki expatların anlatımıyla Alman mutfağı ve vazgeçemedikleri Alman tatları.

Christina Iglhaut, 27.03.2021
Tania Capel
Dört expattan Almanya’da en sevdikleri lezzet duraklarını dinledik.

Kenyalı Tania için Alman yemeklerinin en önemli özelliği, her mevsimin kendine özgü tatlar sunuyor olması. Megan ise Münih’teki bir fırında bir parça New York bulmuş. Almanya’da yaşayan dört expat (yurt dışı eleman), tadılması gereken lezzetler listenizde mutlaka yer alması gereken tatları sıralıyor.

Tania Capel, 31, Kenyalı sosyal medya danışmanı. Tania 2015 yılında Almanya’ya taşınmış (@african.abroad.blog).

“Alman mutfağı mevsimden mevsime çok farklı tatlar sunan bir mutfak gerçekten. Biz Kenya’da bütün yıl boyunca aynı yemekleri pişiririz mesela. Fakat burada, Almanya’da örneğin kuşkonmaz mevsimi heyecanla beklediğim bir dönem. Masamdan asla eksik olmasın dediğim Alman yemeği ise geleneksel Alman usulü kırmızı lahana. Yanında tavada patatesle tatlı ekşi soslu kırmızı lahana, gayet basit bir yemek olsa da kış aylarında vazgeçemediğim bir tat. Noel panayırlarında sunulan tatların keşfi de benim için tatlı bir sürpriz olmuştu. Şeker ve tarçın kaplı bademlerden, kavrulmuş kestanelerden tutun da çeşit çeşit tatlı kurabiyelerin kokusunun insanı bu denli büyüleyici bir şekilde kıskıvrak etkisi altına alabileceğini hiç düşünmezdim.

Elbette Almanya’da Alman mutfağı dışındaki mutfakları tatmak da mümkün. Frankfurt için tavsiyem, Etiyopya mutfağından yemeklerin sunulduğu “African Queen” restoranı. Yemekler masaya, masadaki tüm misafirler için kocaman tabaklarda geliyor. Restoran çalışanlarının misafirperverliği de bana memleketimi anımsatıyor.”

Luisa Weiss, 41, “My Berlin Kitchen” ve “Classic German Baking” yemek kitapları yazarı, yemek bloğu yazarı ve yarı Amerikalı (@wednesdaychef).

Luisa Weiss
Luisa Weiss © Ramon Haindl

“Kahvaltı sofrasındaki leziz mi leziz çavdar ekmekçiğinden vazgeçilmez pastalı ikindi kahvesine, hamur işleri, Alman yemek kültürünün en önemli parçası. Pasta yemenin burada, sağlığa zararlı bir alışkanlıktan ziyade, günlük yaşamın ya da hafta sonu yaşamının son derece önemli bir parçası olarak görülüyor olmasına bayılıyorum.

Berlin fırın ve pastane dünyasında son on yılda önemli değişiklikler yaşandığını söylemek mümkün. Bugün heyecan verici ürünler sunan fırın sayısı epey yüksek. Schöneberg’deki Keit’in ekşi hamur ekmeğinin, Kreuzberg’deki La Maison’nun ekmeklerinin ve hamur işlerinin hayranıyız. Farklı ülkelerden gelen fırıncıların burada büyük başarılar elde etmesini de çok heyecan verici buluyorum: örneğin Kreuzberg’deki Albatross (uluslararası), Berlin-Mitte’deki Sofi Bakery (Danimarkalı) ve Schöneberg’deki Sironi (İtalyan).”

Jibran Shahid, 30, Fraunhofer Enstitüsü’nde çalışıyor, Pakistanlı bir bilim araştırmacısı. 2014 Ekiminden beri Almanya’da yaşıyor (@desi.in.wonderland).

Jibran Shahid
Jibran Shahid

“Alman yemek kültürü, buraya geldiğimde dikkatimi çeken ilk şeylerden biri olmuştu. Burada tek bir sıcak öğün var, o da öğle yemeği. Kahvaltıda ve akşam yemeğinde genelde ekmek, peynir, marmelat ve salata gibi soğuk yiyecekler yeniyor. Başlangıçta beni epey şaşırtmıştı bu, çünkü sıcak yemeğin yenmediği öğün Pakistan’da öğün sayılmaz. Alman dostlarım beni ilk kez “akşam yemeğine” davet ettiğinde, masadaki yiyeceklerin aperatif olduğunu düşünmüştüm. Ama aradan geçen altı yıldan sonra, ben de akşamları artık leziz bir peynir ve ekmekle karnımı doyuruyorum ve bu bana yetiyor.”

Megan Byrne Puhl, 34, Amerikalı antropolog, iki çocuk annesi (@thewanderingpuhls).

Megan Byrne Puhl
Megan Byrne Puhl

“2020 Mayısından beri burada olduğumuz için korona kısıtlamaları döneminde Alman yiyecek içecek dünyasını tanımak, bizim için çok kolay olmadı. Yine de mahallemizde gizli birkaç hazine keşfedebildik. İyi ki de keşfettik, bugün onlarsız yapamayız diyoruz. Münih’in her köşesinde brezel bulmak mümkün. Ama hiçbiri Café Konditorei Hermann’ın brezel’leri kadar kabarık ve çıtır çıtır değil. Bay Arthur her şeyi her gün kendi elleriyle yapıyor. O mütevazı fırınında yıllardır her şeyi tek başına pişiriyor ve müşterilerine tek başına hizmet veriyor. Canınız tatlı bir şeyler çekerse şahane mermer kekini öneririz. Özellikle de buradaki yabancılara hitap edebilecek bir başka hazine de Münih’in en hip mahallelerinden olan Westend’de: “Onofrio’s Appetizing Store” isimli bir bagel dükkanı. Bu ufak, hip fırında New York City bagel’larıyla boy ölçülebilecek lezzette bagel’lar bulmak mümkün.”

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: