Almanya’nın uzaya yolculuğu
Alman havacılık ve uzay yolculuğu endüstrisi nasıl sivil ve askeri olarak kilit bir sektör haline geldi.

Andøya, 30 Mart 2025. Avrupa’nın kuzey sınırında gökyüzü gri, sahiller sert, zemin donmuş durumda. Fakat burada, Norveç kıyılarının önündeki küçük bir adada Alman uzay yolculuğunun yeni çağı başlıyor. Buradaki uzay istasyonundan fırlatılan “Spectrum” roketleri 30 saniye sonra denize düşse de. Fakat Spectrum’u inşa eden Bavyeralı startup Isar Aerospace için bu eylem tam bir başarı. İlk kez bir taşıyıcı sistem kıta Avrupası zemininden havalandı – Almanya’nın uzaya giden yolu giderek kısalıyor.
Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden
YouTube öffnenÜçüncü taraf içeriği
İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.
Rıza formunu açAlman havacılık ve uzay yolculuğu endüstrisi bir atılım yaşıyor, bu hem sivil hem de askeri hedefler için geçerli. Yerleşik şirketler ve araştırma enstitüleri büyüme yolunda ve gitgide daha fazla startup öncü ruhla güçlü bir şekilde bu sürece katılıyor.
Küresel öneme sahip stratejik olarak kilit teknolojiler
Sektörün teknolojik temeli sön derece önemli. Çünkü bunlar drondan uydu yapımına neredeyse tüm stratejik olarak kilit teknolojileri bir araya getiriyor. Ve dünyanın dört bir yanında gergin güvenlik politikaları durumunda Bundeswehr’nin (Alman Ordusu) ve müttefiklerinin donanımı için bu beceriler artık kaçınılmaz bir hal aldı.
Mesela egemen ve dayanıklı bir iletişim için Avrupa uydu konstelasyonu IRIS²’in kurulumu. Yaklaşık 300 küçük uydu bulunduran bu konstelasyonun ABD’nin Starlink sistemine karşılık gelmesi bekleniyor – yörüngede diğer dünya güçlerinden bağımsız olarak işletilebilen bir ağ. Buna Bremenli uydu üreticisi UHB ve genel merkezi Münih’te yer alan Airbus Defence and Space gibi Alman şirketleri de bunun bir parçası. Kapsamlı bir hava savunma sistemi kurmak da saldırılara karşı Avrupa’nın askeri koruması açısından temel bir zorluk olarak kabul ediliyor. Bunun için Diehl’in hava savunma sistemi IRIS-T belirleyici bir rol oynuyor: Bu sistem şu anda altı ila 35 kilometre yükseklikte uçan nesnelere karşı savunma için Avrupa standardı olarak kabul ediliyor, yani güncel tehdit senaryolarının son derece gerçekçi olduğu orta menzil katmanında.

Ekonomik motor ve ihracat lokomotifi
Almanya’nın hava ve uzay yolculuğu şirketlerinin yükselişte olduğu su götürmez bir gerçek. Federal Alman Havacılık ve Uzay Yolculuğu Sektörü Derneği (BDLI) sektörün cirosunun 2024 yılında 46 milyardan 52 milyar Euro’ya yükseldiğini bildirdi. Çalışan sayısı ise 115.000’den 120.000’e yükseldi. Beklentiler: çok olumlu.
Burada sadece uzay yolculuğu ve hava savunma becerisi gelişmiyor. Aynı zamanda sivil havacılık son yıllarda pandeminin neden olduğu düşüşlerden hissedilebilir şekilde sıyrılıyor. Pek çok uçak şirket filosunu yeniliyor veya genişletiyor. Dünyanın en önemli havacılık fuarında – Paris Air Show – Haziran 2025’te Airbus tarihi bir rekora imza attı: Almanya ve Fransa’nın büyük ölçüde katılım sağladığı Avrupa Havacılık Holdingi jetler ve kargo uçakları için 250 sipariş ve ön sözleşmeyi garantiledi. Müşteriler arasında Suudi Arabistan’dan Riyadh Air, Vietnam’dan Vietjet ve Polonya Devlet Havayolu Şirketi LOT yer alıyor.
Bu, ihracat oranı neredeyse yüzde 70’e dayanan Alman havacılık ve uzay yolculuğu sektörünün uluslararası gücüne işaret ediyor. “Havacılık ve uzay yolculuğu Almanya’da bir gelecek sektörü. Şirketimiz genel trendin aksine sürekli büyüyor ve Almanya’nın egemenli de dünyadaki rekabet becerisine belirleyici bir katkı sunuyor” diyor BDLI Başkanı Michael Schöllhorn.

Almanya’nın ESA’daki rolü
Almanya, 23 üyesiyle 50. yılını kutlayan Avrupa Uzay Ajansı ESA’nın bel kemiği. Almanya Cumhuriyeti bütçe kaynaklarının yüzde 20’sinden fazlasıyla Fransa’nın önünde ESA’nın en büyük pay ödeyen ülkesi ve ayrıca Uluslararası Uzay İstasyonu ISS’nin güçlü bir ortağı. Çok sayıda Alman astronot halihazırda uzaya gitti, mesela Thomas Reiter, Alexander Gerst ve son olarak bilim insanı Rabea Rogge gibi.
Almanya’da ESA’nın pek çok merkezi tesisi yer alıyor: Darmstadt’taki Avrupa Uzay Uçuşu Kontrol Merkezi ESOC,Köln’deki Astronot Merkezi EAC, Oberpfaffenhofen’daki Alman Havacılık ve Uzay Yolculuğu Merkezi’nin (DLR) Columbus Kontrol Merkezi ya da Lampoldshausen’deki roket motorları test merkezi.
Bu kurumların bilgi birikimiyle Jüpiter’in uydusu JUICE gibi karmaşık görevler yönetiliyor, Ariane 6 gibi taşıyıcı sistemler test ediliyor ve gelecekteki insanlı uzay yolculukları hazırlanıyor. ESA’nın Geo-Return adlı projesi, yani katılımcı üye ülkelere görevlerin geri verilmesi, Alman sanayisinin de doğrudan bu yatırımlardan faydalanmasını mümkün kılıyor.
Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden
YouTube öffnenÜçüncü taraf içeriği
İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.
Rıza formunu açİnovasyon merkezi Bavyera
Alman havacılık ve uzay yolculuğu sektörünün merkezi Bavyera, özellikle de Münih büyükşehir bölgesi. Burada Airbus ve motor üreticisi MTU gibi ağır topların merkezleri yer alıyor – ayrıca şu anda piyasayı yeniden şekillendiren bir dizi yükselen şirket de dahil. Dron üreticisi Quantum Systems gibi ya da YZ startup’ı Helsing.
Sektörde “New Space” startupları olarak adlandırılan girişimlerin desteklenmesine özel bir önem veriliyor. Mesela merkezi Münih’teki Ottobrunn’da yer alan, yukarıda bahsedilen Isar Aerospace Technologies şirketi daha önce olduğundan önemli ölçüde daha az maliyetle daha küçük uyduları uzaya yollamayı amaçlayan taşıyıcı roketler geliştiriyor. Yeni NATO Yatırım Fonu da bunun finansmanına katkı sağlıyor.
Dieses YouTube-Video kann in einem neuen Tab abgespielt werden
YouTube öffnenÜçüncü taraf içeriği
İçeriği gömmek için etkinliğiniz hakkında veri toplayabilen YouTube kullanıyoruz. Lütfen ayrıntıları kontrol et ve bu içeriği görmek için hizmeti kabul et.
Rıza formunu açBaşlangıçtaki yeni aktörler
Diğer aktörler de bu hareketlilik heyecanına katkı sağlıyor: Rocket Factory Augsburg seri üretim uygunluğu yüksek modüler bir roket sistemi olan RFA One üzerinde çalışıyor. HyImpulse şirketi şu anda düşük patlama riski olan hibrit motorlar üzerinde çalışıyor. Berlin’deki Exolaunch küçük uyduların taşınması ve entegrasyonu üzerine uzmanlaştı, Orora Tech mikro uydularıyla orman yangınları için erken uyarı sistemleri sağlıyor ve şu anda Avrupa Dünya Gözlemleme Programı Copernicus’un da bir parçası.
Bu dinamiği korumak için Federal BDLI Derneği uzun vadede daha güçlü bir politik destek ve uzay merkezlerine ve inovasyon ağlarına hedefli yatırımlar yapılmasını talep ediyor. Bu sayede Alman uzay yolculuğu yıllar boyu uluslararası rekabet gücünü koruyabilir ve aynı zamanda Avrupa’nın stratejik bağımsızlığına önemli bir katkı sağlayabilir.