„New Work Yeni Mobilyadan Daha Fazlası“
New Work hareketinin öncü düşünürü Markus Väth ile gelişmenin itici gücü ve hareketin gerçek anlamı hakkında bir söyleşi.
“New Work” terimi, 1980’li yıllarda sosyalizme ve kapitalizme bir alternatif model geliştirmek isteyen sosyal filozof Frithjof Bergmann’dan geliyor. Markus Väth, Almanya’daki New Work hareketinin önderlerinden biri sayılıyor. Modern İş Belgesi’ni (New Work Charta) kaleme alan Väth, Nürnberg Teknik Yüksekokulu’nda öğretim görevlisi ve New Work ve Organizasyon Geliştirme dersleri veriyor .
Sayın Väth, “New Work” bir mega trend. “Modern İş” ne anlama geliyor?
New Work, beş çalışma prensibinin hayata geçirilmesini dile getiriyor: Özgürlük, bireysel sorumluluk, anlamlı çalışma, gelişme ve sosyal sorumluluk. Bu prensiplerin itici gücü ise “Üç D” oluyor: Dijitalleşme, Demokratikleşme ve Desantralizasyon dediğimiz yerinden yönetimcilik. Unutulmamalıdır ki, New Work esasen bir ütopyaydı. New Work’ü sırf organizasyon geliştirme olarak anlamak, çok eksikli olur. İnsanlar, bireysel güçlerine ve gereksinimlerine denk düşen, “gerçekten, ama gerçekten istedikleri” bir işe, gereksinim duyuyorlar. Ancak o zaman New Work bir organizasyonda da işler.
New Work, birçok biçimleri olan geniş kapsamlı bir terim. “Modern İş” Almanya’da ne derece yaygın?
İlginç biçimde, kavram olarak New Work , özellikle Almanca konuşulan ülkelere has bir fenomen gibi görünüyor. Frithjof Bergmann’ın temel eseri örneğin, Almanca aslından İngilizceye ilk kez 2019’da çevrildi. Mesela Hollanda ve Danimarka gibi diğer ülkeler de son derece modern konseptler oluşturuyorlar ama bunlara apaçık New Work adını vermiyorlar. Almanya‘da bazı firmalardan anlamlı yaklaşımlar görüyoruz. New Work ilkesini hayata geçirmeye çalışan firmaların yelpazesi; posta yoluyla satış yapan büyük Alman firmalarından, orta ölçekli küçük firmalara hatta esnaf ve zanaatkâr işletmelerine kadar uzanıyor. Ancak, New Work’ten homeoffice ve yeni büro eşyalarından daha fazlası bekleniyorsa, toplamda daha başlangıç safhasında bulunuyoruz.
Odakta yer alan bir konu, anlam meselesiymiş gibi görünüyor. Özellikle daha genç yaşlardaki insanlar daha çok para kazanmak istiyorlar. Bunu firmalarda nasıl tahayyül etmek gerekir?
Sanırım bizler, genç insanların anlam arayışlarını gözümüzde büyütüyoruz. Oysa onlar büyük bir çoğunlukla olaya çok pragmatik yaklaşıyor ve tıpkı kendilerinden önceki nesiller gibi öncelikle iyi bir kazanç, güvenli bir meslek ve iş yaşamıyla özel yaşam arasında uyum istiyorlar. Bunu örneğin, 2019 Shell Araştırması ortaya koydu. Evet, iklimin korunması ve Stakeholder Value gibi şeyler giderek daha fazla önem kazanıyor, ancak Fridays for Future tüm bir nesli temsil etmiyor. Bunu, Almanya’daki genel seçimlerde gördük; ilk kez oy kullanan seçmenlerden en çok oyu Yeşiller’le birlikte Hür Demokrat Parti (FDP) aldı .
Konseptlerde “Remote” ve “Purpose” bağımsızlık ve anlamdan söz ediliyor, bunlar mesela Bangladeş’teki fabrika işçileri için çok ulvi terimler. New Work sırf batılı bilgi sektörü çalışanları için mi mümkün?
Özgürlük ve bireysel sorumluluk gibi ilkeler evrensel. New Work kurucusu Frithjof Bergmann, 1980’li yıllarda ilk önce işsiz ve suça bulaşmış gençlerle çalıştı. Bu nedenle Bangladeş’teki bir fabrika işçisinin de New Work’e ihtiyacı var elbette. Ve New Work’ü bizim sınırlı office fanusunun dışına çıkarmak için her türlü gayreti göstermemiz gerekir. New Work ilk planda bir organizasyon gelişimi değil, bilhassa iş dünyasının insancıllaştırılmasına yönelik bir programdır. Ve bunun her yerde gerçekleşmesi gerekir.
You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: