Krizler ve biyolojik çeşitlilik

Sayın Sinkevičius, türlerin korunması insanlar için neden bu kadar önemli?
Türler ve tür çeşitliliği “sırf hoş oldukları için” önemli olan iki kavram değil. Toplumumuz, ekonomimiz ve sağlığımız bunlara bağlı. Doğa, sağlıklı olduğu zaman bizi koruyor ve ihtiyacımız olanı bize veriyor. Doğa tahrip edildiğindeyse bunun etkilerini doğrudan hissediyoruz. Biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler bize gıda sağlıyor, sağlığımızı koruyor, bize ilaç ve malzeme sunuyor, bizi dinlendiriyor, esenliğimizi sağlıyor. Hava ve suyu filtreliyor, iklimi düzenliyor ve atıkları yeniden kaynaklara dönüştürüyor.

AB düzeyinde bir işbirliği neden bu kadar önemli? Bu konuda ülkeler tek başlarına çalışamaz mı?
Bu, çevre politikasının doğasında yatıyor. Tuna nehri, bir Alman, Avusturya, Slovak, Macar, Hırvat, Bulgar ve Romen nehri - ortak bir kaynak. Tam da bu yüzden Avrupa düzeyinde bir işbirliğine ve ortak standartlara ihtiyacımız var. AB, doğru politikaları uygulayarak ve çok taraflı düzeyde gerektiği şekilde hareket ederek küresel çevre sorunlarıyla mücadeleye önemli bir katkı sağlayabilecek konumda.

AB’nin 2030 yeni biyolojik çeşitlilik stratejisi nasıl bir strateji?
Stratejinin üç ana hedefi bulunuyor. Birincisi, doğanın korunması ve ekosistemlerdeki bozulmanın tersine çevrilmesi. İkincisi, iklim değişikliği ve salgın gibi güncel ve gelecekteki tehditlere karşı direncin oluşturulması. Üçüncüsüyse “yeşil toparlanma”nın desteklenmesi, insanların bu krizlerden kurtulmamızda doğanın üstlenebileceği güçlü rolü kavramaları çok önemli.

Koyulan hedeflerin çoğunun 2030 yılına kadar yerine gerçekleştirilmesi planlanıyor. O zamana kadar AB genelinde çok daha geniş bir doğal koruma alanları ağı oluşturmak istiyoruz. Ayrıca, zarar görmüş ekosistemleri eski haline getirmeye dair somut taahhütlerle, bir AB doğa restorasyon planını uygulamaya geçirmek istiyoruz. Örneğin, böcek ilacı kullanımını azaltarak, 3 milyar ağaç dikerek.

Epidemi ve pandemilerin engellenmesinde çevre ve türlerin korunması nasıl bir role sahip?
Biyolojik çeşitlilik, milyonlarca yıl içinde gelişmiş olan son derece karmaşık sistemlerden oluşuyor. İnsanlar, doğa ve virüsler bu ekosistemlerin bir parçası. Dolayısıyla, ekosistemleri, örneğin orman ve arazi tahribatı ya da sürdürülebilir olmayan tarım uygulamalarıyla yok ettiğimizde, bu durum, istikrarsızlığın ve risklerin artmasına yol açıyor. İklim değişikliği buna bir örnek, bir başka örnek de yeni virüslerin doğadan yayılması.

Türlerin korunmasını desteklemek için birey olarak ne yapabiliriz?
Çevreyi ve çevremizdeki doğayı korumak, sürdürülebilir bir şekilde yetiştirilen ve üretilen besleyici, sağlıklı gıdaları seçmek ve ekolojik ayak izimizi en aza indirmeye çalışmak hepimizin yapabileceği şeyler.

© www.deutschland.de

You would like to receive regular information about Germany? Subscribe here: