Ana içeriğe geç

Alman medya sisteminin ABC’si

Almanya’daki medyalar neden “dördüncü güç” sayılıyor, basın kodeksi ne anlama geliyor ve basın özgürlüğü nasıl sağlanıyor.

Eva Steinlein, 25.04.2023
Alman medya sistemi – bir genel bakış
Alman medya sistemi – bir genel bakış © Getty Images / iStockphoto

Alman medya ortamı çok yönlü ve devletten bağımsızdır. Gündelik olaylar ile ilgili bilgiler her an radyo, televizyon, basılı medya veya online haber portalları üzerinden edinilebilir.

Medya “dördüncü güç”tür

Muhabirlerin ve redaksiyonların önemi o kadar büyüktür ki, demokratik toplumlarda birçok kişi bunları hükûmet, parlamento ve yargının yanında dördüncü güç olarak tanımlamaktadır. Basın özgürdür, anayasal güvence altındadır ve devlet, toplum veya kendisine karşı da bir kontrol görevine sahiptir.

Kamu hukukuna tabi ve özel yayıncılar

Almanya’daki birçok insan yakın çevresinde neler olduğunu bilmek için bir yerel gazeteye abone olur; bunlar şehir ve bölgedeki siyaset ve ekonominin yanında inşaat projeleri, kazalar ve organizasyonlar, spor ve toplumsal yaşam hakkında haberler verir. Ayrıca “Süddeutsche Zeitung”, “Frankfurter Allgemeine Zeitung” veya “Welt” gibi bölgeler üstü ulusal günlük gazeteler ülke çapındaki veya uluslararası konular hakkında arka plan bilgisi ve araştırmacı gazetecilik incelemeleri sağlıyor ve bunlar çoğu zaman medya kuruluşlarının eyaletlerdeki, başkent Berlin’deki veya yurt dışındaki ofisleri tarafından kaleme alınıyor. Bunlar geleneksel olarak yüksek bir ilgi görüyor.

Federal eyaletlerin dokuz eyalet radyo televizyon kuruluşu olarak anılan bölgesel radyo ve televizyon yayıncılığı kamu hukukuna tabidir. Bunlar büyük ölçüde Almanya’daki her hanenin ödemekle yükümlü olduğu bir vergiyle finanse edilir. Buna reklam gelirleri eklenmekle beraber, bunlar bazı kısıtlamalara tabidir. TV kuruluşları günde 20 dakika reklam yayınlayabiliyor. Saat 20’den sonra ve Pazar ile tatil günleri ise reklam yayını tamamen yasak. Yayıncılar bunun karşılığında bir temel paket sağlıyor; haber yayınlarının ve belgesellerin yanında spor yayınları, bilgi yarışmaları, filmler ile diziler de bunların arasında yer alıyor. Yayıncılar ZDF ve Deutschlandradio da kamu hukukuna tabi. Bu, birçok dilde yayın yapan ve sadece yurt dışında yayınlanan Deutsche Welle (DW) için de geçerli.

Buna karşın özel yayın kuruluşları örneğin n-tv, Pro Sieben/Sat 1 ve RTL ile Radio FFH, Energy veya Klassik Radio gibi radyo programları sadece reklam üzerinden finanse ediyor. TV yayıncıları saat başına on iki dakika reklâm yayınlayabilirken, radyo yayıncıları hiçbir kısıtlamaya tabi değildir.

Genç medya kullanıcıları ağırlıklı olarak dijital ortamda, Almanya’daki neredeyse her haber medyasının sahip olduğu internet portalları ve medyateklerdeki makaleler, videolar ve podcastlar üzerinden bilgi ediniyor.

Anayasa düşünce ve basın özgürlüğünü teminat altına alıyor

Almanya’da çok fazla haber medyasının bulunması, Federal Almanya Cumhuriyeti’nin anayasa hukuku ile güvence altına aldığı düşünce ve basın özgürlüğüne de bağlıdır. Anayasanın 5. Maddesi şöyle der: "Herkesin, düşüncesini söz, yazı ve resimle özgürce ifade edip yayma ve herkese açık olan kaynaklardan, hiçbir engele uğramadan, bilgi edinme hakkı vardır. (…) Sansür uygulanamaz.”

Kimler muhabirlik yapabilir

Muhabir“ meslek tanımı kısıtlanmış değildir, herkes kendine muhabir diyebilir ve muhabir olarak çalışabilir. Muhabir olarak çalıştığını belgeleyebilen herkes resmi dairelerden bilgi edinme hakkına sahiptir, katı veri koruma yasasından kısmen muaftır ve kaynaklarını veya muhbirlerini açıklamaya zorlanamaz (Tanıklıktan çekinme hakkı). Kriterlerin yerine getirilmesi halinde muhabir kimliğini meslek dernekleri, sendika veya işveren derneği üzerinden düzenlenen bir basın kimliği ile ortaya koyar.

Bu kapsamda 100.000’in üzerinde Alman, muhabir faaliyetlerini yerine getirmek için benzer önkoşulları yerine getiriyor. Bunların çoğu bir yüksekokul eğitimi ve/veya bir muhabir okulunda yıllarca eğitimi tamamlamış ya da bir redaksiyonda gönüllü staj yaparak muhabirlik yapmaya hak kazanmıştır. Muhabirlerin çalışmalarını ilgili federal eyaletin basın yasası düzenler.

Muhabirler için basın kodeksi geçerlidir

Muhabirlik titizlik yükümlülüğü muhabirlerin bir haberi yayınlamadan önce bunun kaynağını ve içeriğini iyice kontrol etmeleri gerektiğini şart koşmaktadır. Eğer bir şeyi kanıtlayamıyorlarsa veya sadece dedikoduları aktarıyorlarsa, bunu haberde açıkça belirtmelidirler. Ayrıca haber yapmakla reklam birbirine karıştırılmamalıdır. Reklam içerikleri açıkça belirtilmeli ve muhabirlik içeriklerinden ayrı tutulmalıdır. Muhabir bir kişiyi veya konuyu yanlış aktardıysa, aynı yerde bir tekzip yayınlamakla yükümlüdür. Ayrıca ağır ihmal neticesinde veya hatta art niyet güderek yanlış iddialarda bulunulması halinde yapılan yayınlar karşısında hukuki sorumluluk doğacaktır.

Muhabirlerin kendileri basın kodeksiyle kendi çalışmaları için kuralları koymuştur. Burada ayrıca bağımsızlıklarını tehlikeye atan imtiyazları da kabul etmeyeceğini taahhüt etmektedirler. Haber yapılması sırasında özel alan ve bir insanın onuru ile kamunun bilgi edinme hakkı hassas bir teraziye konulmalıdır. Sansasyon yaratma hazzına kapılmamalı ve kimseye ayrımcılık yapılmamalı ya da rencide edilmemelidir.

Denetim mekanizması: Basın ve radyo televizyon kurulu

Bu prensiplere uyulup uyulmadığını basın ve radyo televizyon kurulu denetler. Bir yayında basın kodeksi ihlali gören her vatandaş basın konseyine şikayette bulunabilir. Bu durumda kurul şikayeti inceler. İhlal durumunda kurul ilgili redaksiyona bir uyarı veya kınama yazısı ya da ihtar edilen redaksiyonun yayınlaması gereken bir aleni ihtar yazısı gönderir.

Radyo televizyon kurulu, kamu hukukuna tabi televizyon ve radyo yayın kuruluşlarının yasal yayın görevlerini yerine getirip getirmediğini, yani sundukları programlarla Almanya’daki bilgilendirme, eğitim, danışmanlık, kültür ile eğlence hayatına ve düşünce çeşitliliğinin korunmasına katkı sağlayıp sağlamadıklarını denetler. Radyo televizyon kurulu toplumun bir kesitini ortaya koymalıdır: Sendikalar, kiliseler ve partiler gibi toplumsal organizasyonlar üyeleri oluşturur.

Karşı görüş hakkı

Almanya’daki her insan, kuruluş veya firma, bir haberde ilgili olarak doğru temsil edilmediğini hissediyorsa, bir karşıt görüş sunma hakkına sahiptir. Belirli hukuki koşulları yerine getirdiğinde konuya dair kendi görüşünü aynı medyada benzer bölümde ve dizgide yayınlayabilir.